İyi Markalar, İyi Fikirlerden Doğar!

1900’lü yılların başı…
Tüm dünyada olduğu gibi Amerika’da da belli ekonomik güçlükler baş göstermektedir.
Firmalar tüm güçleriyle markalarını ön plana çıkarmaya çalışırlar. Ama çabaların çoğu nafile…

Güçlüklerle boğuşan firmalardan birinde her ne yapılırsa yapılsın satışlar düşmektedir. Dağıtım firmaları her geçen gün markalara yükledikleri şartları ağırlaştırırken, fabrika kapanma tehlikesiyle karşı karşıya gelir. Yöneticiler ise sürekli yeni strateji arayışları içindedirler. Bu arayış sırasında bir adam çıkagelir ve pes etmek üzere olan fabrikaya şöyle bir teklif getirir: “1 ay içinde satışlarınızı 3 katına çıkarırım. Eğer çıkarırsam, fabrikanın %50 hissesini alırım. Çıkartamazsam da ömür boyu fabrikanızda tütün sararım…”

Fabrika yöneticileri o kadar umutsuzlar ki adamın teklifini kabul ederler. Bu arada da adamın bir çılgın olduğunu konuşmadan edemezler. Adamsa hemen kolları sıvar ve fabrikadan kendisine çok sayıda boş kutu vermelerini ister. Zaten satışlar da olmadığından, firmada boş kutudan çok hiçbir şey bulunmamaktadır…

Boş kutuları aldıktan sonra işçileri toplayıp tüm kutuları kullanılmış görüntüsü vermek için ezdirir. Sonra bir yolunu bulup bunları şehirlerde, büyük meydanlara, insanların gündüzleri fazla olduğu yerlere attırır. Gündüzleri sokağa çıkan insanlar etrafta kullanılıp atılmış ürün paketleriyle karşılaşırlar. Daha önce fazla dikkate almadıkları ürünün bu kadar çok kullanılmaya başlanması ilgilerini çeker ve denemeyenler de en azından bir kere denemeye karar verirler.

Evet, fikir tutmuştur, o ay fabrikanın satışları 3 değil, tam 5 kat artar ve fabrika söz verdiği gibi hisselerinin yarısını bu esrarengiz adama devreder. Söz konusu fabrika tütün piyasasının lideri Marlboro’dur, onun kaderini değiştiren bu esrarengiz adamsa Philip Morris’tir.

Okurlarımızın şunu bilmesini isteriz; bu yazı bir sigara reklamı değildir. PM’in faaliyetleri esnasında çevreyi biraz kirlettiği de bu hikâyede gözlerden kaçmamıştır. Ama bu olayda da görüldüğü gibi iyi bir markanız ve gerekli davranışı gösterecek cesaretiniz varsa, dünyada başarılmayacak pek az şey vardır. Bunların hepsinin başı, iyi olduğuna inandığınız bir fikirlerinizi yasal olarak bir marka haline getirmektir.